10 Nisan 2014 Perşembe

Yüzyıllık Yalnızlık

Gabriel Garcia Marquez'in kanser olduğu haberini aldıktan sonra Kitap Ağacı'nın bu ay okuyacağı kitap olarak Yüzyıllık Yalnızlık'ı seçmesi çok iyi olmuş. Takdir Allah'ın tabi ama Marquez'i kaybedecek olursak, en azından bu son zamanlarında onunla tanışma şerefine nail olacak kitap severler olacaktır. Sakın yanlış anlamayın sevgili okur, elbette ki temennim hastalığından kurtulup daha fazla eser vermesi.

Kitap, Can Yayınları'ndan çıkmakta. Elimde bulunan kitap sağda görmüş olduğunuz, Can Yayınları'nın bugüne kadar alıştığımız o klasik formunda. Bildiğiniz üzere Can Yayınları klasik formunu değiştirecek. Bunu ilk duyduğumda sevindiğim pek söylenemez. Tam aksine biraz üzüldüm. Çünkü alışkanlıklarımızı değiştirmek biraz zaman alır. Bu eser için konuşacak olursak, kapakta gördüğünüz resim Henri Rousseau' nun Gümrükçü adlı resmidir. Bence kitabın yeni kapağı, içeriğiyle daha alakalı. Zaten yeni kapakta bir retro havası sezilmekte. Ayrıca retro'ya karşı bir ilgim mevcuttur. Sanırım bu yüzden yeni form kitaplara olumlu bakıyorum.


Kitabın yeni kapağı sağ tarafta gördüğünüz gibi. İçerikle alakalı dediğim
kısımları sayacak olursam: Logonun hemen altında Güzel Remedios'u
görüyoruz. Onun altında eserin geçtiği mekan olan Macondo'yu görüyoruz. Jose Arcadio Buendia'nın sokaklara diktirdiği akasya ağacı da kapaktaki yerini almış. Akasya ağacının hemen altında, Buendia Ailesi'nin evinin sık sık istila etmeye çalışan karıncaları da görüyoruz.

Kitabın ilk sayfasında Buendia Ailesi'nin soy ağacı ile karşılaşıyoruz. İlk bakışta oldukça karışık görünüyor. Nitekim haklısınız da... Kitabın ilk dönemlerinde bu soy ağacından yardım alarak karakterlerin hangisi olduğunu anlıyoruz. Çünkü Buendia Ailesi'nde yeni doğan çocuklara bir kaç nesil önce yaşayanların isimleri veriliyor. Sakın endişe etmeyin. Çünkü kitap ilerledikçe bu isimler ve karakterler zihnimizde yer ediniyor. Yeni doğan çocukların aynı isimleri alması onlar üzerinde bir etki oluşturuyor. Zaten Ursula, yaşlılığı sırasında bu etkiyi kendi tespitiyle okuyucularla paylaşıyor.

Marquez, "büyülü gerçeklik akımı"nın en önemli temsilcilerinden biri. Bu eseri de akımın ismiyle tıpa tıp aynı özellikleri gösteriyor. Eserde bahsedilen olaylar ne tam anlamıyla gerçek ne de kurmaca. Güzel Remedios'un havalanıp göğe yükselerek kaybolması gerçek üstü bir olay olmasına rağmen yazar bu olayı gerçekle yoğurup biz okurların önüne koyuyor. Bu yüzden anlatılanlar gerçekmiş gibi duruyor ama büyülü bir gerçeklik söz konusudur.

Kitap 461 sayfa. Tahminim odur ki; bu kitabı düşündüğünüzden daha kısa sürede bitireceksiniz. Yazarı başarılı bulduğum bir diğer nokta da şudur: Yazar, eseri bitirmesi gereken yerde bitirmiş. Eğer bir nesil daha uzatmış olsaydı sanırım daha fazla tahammül edilemezdi, çünkü kitap çok karışık bir hal alırdı.

Hepimizin "İyi ki okumuşum. Bir kere daha okuyabileceğim bir kitap" dediği bazı kitaplar vardır hani? İşte bu kitap da benim için öyle. Bu kitabı okumayı düşünen varsa onlara naçizane bir tavsiyem olacak: Sakın ertelemeyin. Çünkü bu kitap sizin için bir milat olabilir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Blog'umun gizli bir günlük olmadığını bana ispatlamak için lütfen yorum yapın :)