9 Nisan 2014 Çarşamba

Dinlediklerim: Madrugada

Yazıma başlamadan önce, yeni aldığım bir kararı sizinle paylaşmak istiyorum sevgili okur. Bundan böyle -eğer başarabilirsem- her hafta size yeni bir müzik grubu ya da sanatçı tanıtmak istiyorum.

Rivayet olunur ki Madrugada Norveçli bir müzik grubuymuş. Beni grubun tarihçesinden, misyonundan vizyonundan ziyade bende uyandırdığı izlenimler ilgilendiriyor. Sizinle de bu izlenimlerimi paylaşmak istiyorum sevgili okur. Mevzu bahs olunan grubun bende uyandırdığı duygular faslına geçmeden önce Madrugada'nın en sevdiğim parçasını sizinle paylaşayım: Whats On Your Mind


Grubu ilk bu şarkısıyla tanıdım. Zaten diğer şarkılarını da bildiğim pek söylenemez. Hani insan bir şarkıyı çok sever de tekrar tekrar dinleyip sömürdüğü şarkılar olur ya işte bu şarkı da benim "sömürdüğüm şarkılar" kategorimde. Sözlerinin Türkçe'ye çevirisini vermeyeceğim. Lafı daha fazla uzatmadan konuya geçelim.

Bu şarkıyı dinlerken yağmurlu bir havada geceleyin araba kullanırken hayal ediyorum. Yolum uzun tabi. Dışarısı oldukça soğuk ve bu yüzden arabamın camları buğulu. Arabam da öyle çok yeni değil ama vazgeçilmezim olan klima mevcut. Arabamın klimasından sıcak hava yüzüme vuruyor ve hafiften mayışıyorum. Bir benzinlikte durup çay alıyorum ve yoluma kaldığım yerden devam ediyorum.

Bunları bana hissettiren şey, şarkının rengi sevgili okur. Sizce de bu şarkı Amerikan filmlerindeki o eski model klasik arabalarda çalan şarkılara benzemiyor mu? Hollywood'dan alışık olsam gerek ki bende bu izlenimi uyandırdı. Şarkıyı sevmemdeki bir diğer faktör de vokalistin nezleli sesi. Sizi bilmem de ben nezleli sese hayranım. Şarkının sizde uyandırdığı izlenimleri benimle paylaşırsanız çok bahtiyar olurum sevgili okur. Yorumlarınızı esirgemeyin lütfen...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Blog'umun gizli bir günlük olmadığını bana ispatlamak için lütfen yorum yapın :)